Teknolojinin artan entegrasyon ve minimum güç tüketimi ile minyatürleşmeye doğru yarıştığı bir çağda, performanstan ödün vermeyen, daha kompakt, enerji açısından verimli cihazlara olan talep hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Bluetooth düşük enerji teknolojisinin her yerde yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketici sınıfı ürünler artık tıbbi veya otomotiv müşterilerinin çok zorlu standartlarını karşılamak için yeterli değil.

Bu pazar ihtiyaçlarına yanıt veren EM Microelectronic, yeni Embbleu Bluetooth 5.4 çipini piyasaya sürerek çıtayı bir kez daha yükseltiyor. İsviçre mühendisliğinin gurur verici bir ürünü olan em|bleu, üstün kalite ve hizmet ile pazardaki türünün en küçük ve en düşük güçlü ürünüdür.

Kompakt Tasarımın Güç Verimliliğiyle Buluştuğu Yer
Emb|bleu IC, kablosuz teknoloji alanında şık tasarımı güç verimliliğiyle birleştiriyor. En küçük ayak iziyle en zorlu kullanım durumlarında en yüksek performansı elde etmek üzere tasarlanan bu çip, Bluetooth işlevini en boyut ve güç açısından kısıtlı cihazlara bile sorunsuz bir şekilde yerleştirmek için ideal çözümdür.

EM Microelectronic CEO'su Dr. Michel Willemin, "em|bleu, boyut ve pil ömrünün mutlak zorunluluk olduğu cihazlar için önemli bir ileriye doğru atılımı işaret ediyor" diyor. "Bu ürün, çok talepkar müşterilerimize mümkün olan en küçük ayak izi ve minimum enerji ihtiyacıyla maksimum ürün performansıyla hizmet verme kararlılığımızı yeniliyor."

Sağlık Uygulamaları için Hassas Mühendislik
Tutarlılık ve doğruluğun esas olduğu, hızla büyüyen ve oldukça zorlu sağlık sektöründe, em|bleu bu gereklilikleri yerine getirmek için titizlikle tasarlanmıştır. Kan basıncı monitörlerinden glikoz izleme sistemlerine kadar çeşitli sağlık izleme cihazları için güvenilir bağlantı sağlar. em|bleu, birbirine bağlı, hasta odaklı bir bakım modeline geçiş yapan sağlık uygulamaları için ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Çeşitli Endüstriler için Çok Yönlü Bir Güç Merkezi
em|bleu aynı zamanda farklı iletişim ihtiyaçlarını karşılayan enerji verimliliği sağlayan özelliklerin bir karışımını sunarak diğer birçok sektörde de etkili çözümler sunmaktadır. Fitness takipçilerinde em|bleu, güvenilir, uzun ömürlü performansa sahip daha kompakt tasarımlara olanak tanır. Akıllı ev cihazları için em|bleu, tutarlı ve sorunsuz bağlantıyı kolaylaştırarak ev otomasyonunun rahatlığına ve işlevselliğine katkıda bulunur. IoT alanında, güçlü RF performansı ve enerji verimliliği, onu sensörlerden akıllı şehir bileşenlerine kadar çeşitli cihazlar için uygun bir seçim haline getiriyor. Bu çeşitli uygulamalarda em|bleu, boyuta, verimliliğe ve güvenilir çalışmaya yönelik dengeli yaklaşımıyla tanınmaktadır ve bu da onu çok çeşitli bağlı cihazlara değerli bir katkı haline getirmektedir.

Bluetooth 5.4 ile Gelişmiş Bağlantı
En son Bluetooth 5.4 standartlarını birleştirerek, em|bleu bağlantı güvenilirliğini daha da artırırken, yeni kullanım durumlarının kilidini açan ve son müşteri için değeri artıran yeni işlevler ekler.

Uzun vadeli güvenilirlik
Merkezi İsviçre'de bulunan ve Swatch Grubu'nun stratejik bir şirketi olan EM'nin saat yapımcılığı DNA'sı, üstün hizmet düzeyiyle sunulan olağanüstü mühendislik ve kaliteye odaklanmıştır. Neredeyse elli yıllık istikrarıyla EM, müşterilerine eşsiz tedarik zinciri istikrarı ve uzun vadeli destek taahhüdü sunuyor.
 

ifm electronic, PMD ışık-uçuş-zamanı (ToF) teknolojisini kullanarak mesafe değerlerini milimetre hassasiyetinde ölçen ve Endüstri 4.0’a uygun, yeni nesil OGD Fotoelektrik Mesafe Sensörlerini geliştirdi.

OGD serisinin denenmiş ve test edilmiş yeni nesil mesafe sensörleri, önceki modellerin tüm avantajlarını tek bir cihazda birleştiriyor. Artık tek gövdede maksimum yeteneği bir araya toplayarak hızlı veya hassas uygulamalar için farklı çalışma modları da sunan yeni nesil OGD serisi, artırılmış ölçüm mesafesiyle de dikkat çekiyor. 

Kompakt M18 tasarımına sahip yeni nesil OGD fotoelektrik mesafe sensörleri, hareketli nesneleri 2 metre mesafeye kadar yüksek hassasiyetle algılıyor.   

OGD sensörlerinin PMD teknolojisi, geleneksel cisimden yansımalı lazer sensörlerden veya kırmızı ışık kaynaklı sensörlerden çok daha üstün. Sensörün algılama mesafesi açı ve renkten bağımsız olduğundan, parlak metalik yüzeyli zor nesneler bile algılanabiliyor. 
Nesneleri konumlandırmak veya kalite kontrolünde varlığı kontrol etmek için ideal yardımcı olarak öne çıkan yeni nesil OGD serisi sensörler, taşıma teknolojisi, robotik, montaj otomasyonu, konveyör teknolojisi veya lojistik gibi geniş uygulama alanlarına sahip. 

Montaj otomasyonunda hata önleme uygulamaları için uygun olan sensör, hat içi kalite kontrolleri için yeterli hassasiyet ve çözünürlük de sunmakta. 

Arka plan bastırma, OGD'nin sağladığı diğer bir avantaj. Bu özellik, taşıma bandının sonunda bir durdurma fonksiyonu uygulanırken kullanılabilir. Metalik silindirlerden gelen yansımalar sensörü etkilemez. OGD, ayrıca farklı renklerdeki nesneleri de güvenilir bir şekilde algılar.

Otomasyon için evrensel problem çözücü olarak öne çıkan sensör, yalnızca ölçülen değeri aktarmakla kalmayıp aynı zamanda tüm parametrelerin uzaktan ayarlanmasını mümkün kılan bir IO-Link arayüzüne de sahip.

Sensör, 3 ayar tuşu ve 4 haneli ekran kullanılarak doğrudan cihaz üzerinden veya IO-Link üzerinden uzaktan kolayca ayarlanabiliyor. Ekrandan bahsetmişken: mevcut ölçülen değeri görüntülemekten daha fazlasını yapabiliyor. Kırmızı-yeşil renk değişimi, yapılan mesafe ölçümün önceden belirlenen kontak noktasına veya mesafe penceresine göre durumunu net ve basit bir şekilde gösteriyor. 

Mesafe değerine ek olarak, hedef objenin ışık geri yansıtma değeri de analog çıkış olarak, IO-Link üzerinden kayıpsız dijital veri olarak veya anahtarlama çıkışı kullanılarak alınabiliyor. Bu da yansıtıcılık bazlı ürün ayrımı ve mesafe ölçümü yeteneklerinin aynı anda kullanılabilme imkanı tanıyor. 

Sensör, hem plastik hem de çelik gövdelerde sunulmakta.  

Modbus transmitterlerini, bir HART ağına dahil etmeye imkan sağlayan, DIN rayına monte edilen bir modüldür. Modbus sinyaline dayalı bir durum değişkeni içeren bir Birincil Değişken (PV) üretir. Durum değişkeni PV'nin kalitesini gösterir. PV'ye ek olarak, emikon Otomasyon’un temsilciliğini yaptığı T310 Modbus cihazından üç dinamik değişken aktarabilir. Float, Integer, Long ve Short gibi çeşitli veri formatları arayüzlenebilir. Birincil Değişken (PV) sürekli olarak okunur ve HART ağında iletilmek üzere güncellenir. 

T310, low-pass filtreleme işlevselliği içerir. Kullanıcı, standart bir yapılandırma aracı kullanarak sönümleme değerini yapılandırabilir. 

Modbus RTU protokolünü kullanarak bir RS485 haberleşme hattı üzerinden Modbus cihazı ile haberleşir. T310, diğer özel protokollere uyum sağlayacak şekilde özelleştirilebilir. 

HART Evrensel Komutlarını ve en çok kullanılan Ortak Uygulama komutlarını destekler. El tipi konfigüratör bağlantısı için terminallere sahiptir. T310'un kurulumu, SW02 adlı bir PC yazılım aracı kullanılarak yapılır. SW02 aynı zamanda izleme aracıdır. Modbus adresi, kayıt adresleri, veri türleri vb. yapılandırılabilir.
 

Baden Kippenheim merkezli redüktör uzmanı Neugart uluslararası makine imalatı sektörünün zorluklarına yönetim yapısını uyarlayarak karşılık veriyor: Şirket Swen Herrmann ve Holger Obergföll sayesinde neredeyse yüz yıllık firma geçmişinde ilk kez şirket sahibi ailelerin çevresine dahil olmayan iki şirket yöneticisine sahip oluyor.

Neugart GmbH’da şirket yönetiminin yeniden düzenlenmesi 2024 yılının başından beri yürürlükte. Yeni şirket yöneticileri kendi içlerinden geliyor: Swen Herrmann (44) 2013’ten beri Neugart’ta çeşitli pozisyonlarda faaliyet gösterdi, son görevi İş Geliştirme yöneticisiydi. Holger Obergföll (50) 2019’da Tedarik Zinciri yöneticisi olarak şirkete katıldı.

iki yeni şirket yöneticisi “Şimdiye kadarki başarılı gelişmelerin üzerinden devam edeceğiz”, diyor ve her ikisi de  aynı fikirdeler. “Yerimizde durmayacağız ve organizasyonu, gelecekte de tüm dünyadaki müşterilerimize ve pazarlara doğru zamanda ve daha yüksek kaliteli, uygun ürünleri tedarik edebileceğimiz şekilde düzenleyeceğiz.”

Neugart GmbH yeni şirket yönetimiyle birlikte yönetim kadrosunu da yeniden şekillendirdi: Bundan sonra dokuz kişilik bir “Leadership Team” şirket yönetiminin yönetiminde operatif işlerin sorumluluğunu üstlenecek. Neugart’ın tüm şirket bölümlerinin mülkiyeti, şimdiye kadar olduğu gibi şirket sahibi Neugart ve Herr ailelerinde kalacak.

Dijitalleşme ve Küreselleşme Odak Noktasında
Şimdiye kadarki şirket yöneticileri Bernd Neugart ve Matthias Herr yapısal uyarlama sürecinde gelecekte şirket sahibi ve Neugart Holding’in yönetici ortakları olarak asıl görevlerini yürütecek. Böylece Neugart Holding’in rolü güçlendiriliyor: Holding şimdiye kadar Neugart Grubunun stratejik çatısını oluşturuyordu. Bu, Almanya, ABD ve Çin’deki üç üretim işletmesinin yanında, Brezilya, İtalya, Fransa, İsviçre ve Türkiye’deki beş satış şirketini kapsıyor. 

Şimdi Neugart Holding daha yoğun olarak uluslararası düzeyde, Neugart Grubu şirketlerinin dijitalleşme ve küreselleşme ortamında gelecekte de dünya pazarlarında başarıyla kendini kanıtlayabilmesinin önkoşullarını yaratacak.

Ana Merkez Kippenheim Güçlendirilecek
1928’de kurulan Neugart, bugün tüm dünyada popüler bir yüksek kaliteli planet ve özel şanzıman üreticisi. Neugart Grubununu şirketlerinde yaklaşık 850 çalışanı bulunuyor, bunların 730’u Kippenheim’daki merkezde çalışıyor. Kippenheim’daki ana merkezin 2022 yılındaki cirosu yaklaşık 112 milyon Euro’ydu. Ana merkez Kippenheim sürekli olarak genişletiliyor. Şu anda şimdiye kadar kullanılan üretim binalarının karşısında, 2024’ün 4. çeyreğinde kullanıma hazır olması planlanan, yeni fabrika 3 inşa ediliyor.

Endüstri 4.0 döneminin hızla geliştiği günümüzde, yüksek performanslı ve kompakt PLC'ler endüstriyel otomasyonun vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir. Bu bağlamda, Inovance’ın EtherCAT özelliğine sahip PLC'leri, özellikle karmaşık hareket kontrol sistemlerinde, kompakt ayak izi ve geniş yetenekleri ile dikkat çekmektedir.
Kompakt boyut; Endüstriyel tesislerde yer tasarrufu sağlayan fiziksel olarak küçük tasarım.

Hareket Kontrolü; En basitinden en karmaşığa kadar olan hareket kontrolü ihtiyaçlarına yönelik çözümler.

PLCopen Uyumlu Eksen Kontrolü; PLCopen standartlarına uyumlu eksen kontrolü, programlama ve entegrasyon kolaylığı sunar.

Simülasyon Modu; Çevrimdışı hata ayıklama için simülasyon modu ile sistemdeki hataları önceden tespit edebilme imkanı.

Gerçek Zamanlı Fieldbus; Gerçek zamanlı iletişim için EtherCAT protokolünü destekleyerek hız ve güvenilirlik sağlar.

Eksen Grubu ve CAM Tablosu İşlevselliği; Doğrusal ve dairesel enterpolasyon için eksen grupları ve CAM (Continuous Arc Motion) tabloları ile daha karmaşık hareket kontrolü sağlar.

Fonksiyon Bloğu ve İşlevsellik Desteği; Kapsülleme, kodun yeniden kullanılabilirliğini ve ölçeklenebilirliği artırarak sistem tasarımını kolaylaştırır.

Çoklu İletişim Protokolleri; Modbus RTU/TCP, CANopen (isteğe bağlı) ve Ethernet/IP (tarayıcı) gibi çeşitli iletişim protokollerini destekleyerek endüstriyel cihazlarla uyumluluğu artırır.
Yüksek performanslı, kompakt ve EtherCAT özellikli PLC'ler, endüstriyel otomasyonun geleceğini şekillendiriyor. Bu gelişmiş kontrol sistemleri, işletmelere daha fazla esneklik, hız ve verimlilik sağlamak adına öne çıkıyor. Bu PLC'ler, endüstri profesyonellerine geniş bir uygulama yelpazesi ve mükemmel entegrasyon imkanı sunarak, endüstri 4.0 normlarını karşılamak için ideal bir çözüm sunuyor.
 

Ming Tai Industrial Co., karbon fırça tutucu uygulaması için çok çeşitli sabit kuvvet yayları ve klipsleri geliştirmektedir. Sabit kuvvet yayları, özellikle karbon fırçanın ömrünü uzatmak ve bakım maliyetini azaltmak açısından birçok avantaja sahiptir.

Karbon fırçalar, elektrik akımını iletmek için hareketli parçalara bağlanan elektromekanik iletken cihazlardır. Tipik olarak fırça motorlarında, jeneratörlerde, alternatörlerde, kayar halkalarda ve topraklama sisteminde (yıldırımdan korunma) kullanılırlar.

Özel olarak üretilmiş sabit kuvvet yayları, karbon fırçanın sabit bir şekilde çalışmasını sağlayarak, fırça ömrünü uzatmak ve elektrik aşınmasını azaltmak için sabit bir basınç uygulayarak tutarlı bir şekilde çalışır.

Ayrıca karbon fırça tutucuya uygulandığında birçok avantaja sahiptir:

1. Herhangi bir fırça uzunluğunda komütatör ve kayar halka için sabit basınç uygulamak.
2. Genel motor boyutu ve kayma halkası için kompakt tasarım.
3. Daha uzun fırçaların büyük komütatör ve kayma halkası ihtiyacını karşılamasını sağlar.
4. Kıvılcımı azaltır, elektromanyetik parazitin (EMI) etkisini azaltır.

Ming Tai, karbon fırça uygulaması için bir dizi farklı sabit kuvvet yayı sunmaktadır. Temel olarak, farklı durum ihtiyaçları için tek bobin tipi, çift bobin tipi ve çeşitli monte edilmiş klipsler dahil. Ürün yeniliğinizi gerçekleştirmek için optimize edilmiş yay çözümü geliştirmek üzere bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Mühendisler, karbon fırça tutucusu için sabit kuvvet yayının ve uygulama için çeşitli klips montajının avantajlarını deneyimlemek üzere www.powerspring.com.tw adresindeki Ming Tai web sitesini ziyaret edebilirler. Veya ihtiyaçlarınızı karşılayacak standart yayları aramak için shop.powerspring.com.tw adresindeki çevrimiçi mağazayı ziyaret edin.
 

ABB bugün yapay zeka, endüstriyel IoT ve makine görüşü alanındaki araştırma ve geliştirme yeteneklerini genişletmek için yazılım hizmetleri sağlayıcısı Meshmind'in çoğunluk hissesini satın almayı kabul ettiğini duyurdu. Bu satın almayla ABB, Makine Otomasyon bölümü (B&R) bünyesinde yenilikçi otomasyon çözümlerinin geliştirilmesini daha da hızlandırmak amacıyla yeni bir küresel Ar-Ge merkezi oluşturmak için mühendislik yeteneğini, yapay zekayı ve yazılım bilgisini entegre edecek.

ABB'nin robotik ve fabrika otomasyonu iş birimi başkanı Sami Atiya, "Yapay zeka tabanlı robot teknolojisi ve otomasyon, önemli küresel trendler ve yetenek zorlukları ışığında şirketlere daha fazla esneklik ve zeka sağlayarak sektörü dönüştürme potansiyeline sahip" dedi. "Bu satın almayla, otomasyonu daha uyarlanabilir ve erişilebilir hale getirmek için yazılımlarımızın ve yapay zeka destekli çözümlerimizin geliştirilmesini daha da hızlandıracağız ve her büyüklükteki şirketin dayanıklılığını artırmasına olanak sağlayacağız.”
Meshmind'ın yaklaşık 50 çalışanının entegrasyonu, B&R ekipleriyle derin öğrenme görüntüleme sistemleri, yapay zeka destekli mühendislik araçları ve IoT uygulama geliştirme dahil olmak üzere bir dizi araştırma ve geliştirme projesinde işbirliğini güçlendirecek. Meshmind'ın Bosna Saraybosna'daki şubesi, B&R’ın yapay zeka ve yazılım geliştirme alanındaki yeni küresel merkezi olarak hizmet verecek. 2024 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması beklenen işlemin mali detayları henüz açıklanmadı.

ABB'nin Makine Otomasyonu bölümü başkanı Jörg Theis, "Bu satın alma, B&R için yeni bir küresel Ar-Ge mükemmeliyet merkezi kurmak amacıyla Meshmind ile yaptığımız başarılı işbirliğine dayanıyor" dedi. "Üniversiteler, partnerler ve start-up'lardan oluşan geniş ağımızın bir parçası olarak bu son yatırım, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran çözümler geliştirme konusundaki uzmanlığımızı ve kapasitemizi güçlendirecek ve onların sektörlerinin geleceğini şekillendirmelerine yardımcı olacak.”

Daha detaylı bilgi için lütfen burayı tıklayınız

ABB, geçtiğimiz günlerde otonom mobil robotlara (AMR) yönelik yapay zeka tabanlı 3D görsel navigasyon teknolojisinin lider sağlayıcısı Sevensense'i satın aldığını da açıklamıştı. Her iki satın alma, ABB ve B&R'ın müşterilerine en üretken ve verimli teknolojiyle değer sunmak için yenilikçi yapay zeka ve yazılım çözümlerine yönelik stratejik yatırım odağının altını çiziyor.

Hollanda'nın toplam yüzölçümünün beşte biri sudan oluşmaktadır. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, ülkenin geniş su şebekesini birbirine bağlayan yaklaşık 116.000 km su borusu bulunmaktadır. İşte küresel elektrik motoru üreticisi WEG'in, su kurulu Brabantse Delta'nın kanalizasyon suyu pompalama istasyonlarındaki ve Kuzey Brabant'taki bir atık su pompalama istasyonundaki pompaları yükseltmek ve genişletmek için endüstriyel pompa uzmanı Pentair ile nasıl çalıştığı.

Atık su endüstrisi, su kaynaklarının temiz ve sağlıklı kalmasını sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Sektör bunu yapmak için güvenilir ve verimli atık su pompa ekipmanlarına güvenmektedir. Büyük endüstriyel pompalar atık su taşıma ağının kalbinde yer alır ve atık suyun bir yerden başka bir yere taşınmasından sorumludur. Bu, akışı korumak için boru hattında basınç sağladığından kritik bir süreçtir.

Bu nedenle, atık su sisteminin verimli ve etkili bir şekilde çalışabilmesi için pompaların ve diğer ekipmanların iyi çalışır durumda tutulması çok önemlidir. Bir pompanın arızalanması kapasiteyi önemli ölçüde azaltarak hem sanayiyi hem de haneleri etkileyecektir.

Arıza süreleriyle mücadele
Brabantse Delta'nın Moerdijk sanayi bölgesinden Bath'daki atık su arıtma tesisine uzanan atık su arıtma boru hattı yaklaşık 60 km uzunluğundadır ve bu da boru hattını Hollanda'daki en büyük atık su sistemlerinden biri haline getirmektedir. Su, kanalizasyon arıtma tesisinde saatte 20 milyon litreye kadar atık suyun arıtıldığı arıtma tesisine ulaşabilmesi için ana boru üzerinden taşınmaktadır.  

Bu şebeke boyunca yer alan üç pompa istasyonundaki mevcut pompalar 50 yaşın üzerindeydi ve dolayısıyla faydalı çalışma ömürlerini tamamlamışlardı. Bu pompalar 70'li yılların başında, atık su sistemlerinin basınçlı borularla inşa edildiği dönemde kurulmuştu. 

Buna ek olarak, eski pompalarda kullanılan çözünmeyen elyafların neden olduğu tıkanma sebebiyle düzenli olarak arıza süreçleriyle uğraşmak zorunda kalınmıştır. Atık su sistemine karışan çözünmeyen elyaf miktarı her yıl arttığından bu sorun göz ardı edilemezdi.

Verimliliğin iyileştirilmesi ve kapasitenin artırılması
Dünyanın en tanınmış pompa tedarikçilerinden biri olan Pentair, GMB Water Quality & Installations tarafından eski ve verimsiz altı pompanın değiştirilmesi ve kapasiteyi artırmak için dört pompa daha eklenmesi için görevlendirildi. Atık su arıtma boru hattının yenilenmesi ve renovasyonu için on adet Pentair Fairbanks Nijhuis kanalizasyon pompasının tedarikine yönelik milyonluk sözleşmeye ek olarak şirket, su kurulu tarafından uzun vadeli bir bakım sözleşmesi ile de ödüllendirildi.

Mevcut pompalar başka bir markaya ait olduğundan, yeni pompaların mevcut tesisata uyacak şekilde özel olarak üretilmesi gerekiyordu. Pentair Fairbanks Nijhuis pompaları çok geniş bir çalışma aralığına sahiptir ve bu pompaların pompa kapasiteleri kuru havalarda saatte 2.000 m3'ten yağmur durumunda 20.000 m3'e kadar değişmektedir. Her koşulda pompa performansları mükemmeldir, bu nedenle drenaj kapasitesi her zaman garanti altındadır.

Şirket, pompaların elektrik motorlarını tedarik etmek için uzun vadeli ortağı WEG'e başvurdu. Sürdürülebilirlik projenin temel hedeflerinden biriydi ve mühendisler eski ekipmana kıyasla verimlilikte önemli bir artış sağlamak istiyordu.

Alçak gerilim motorları WEG'in W50, MGR ve MGW serilerinden temin edildi. Bu büyük proje için toplamda on motor tedarik edildi. WEG motorları mükemmel performans standartları nedeniyle seçilmiştir. Ancak, bu spesifikasyonun bir diğer nedeni de endüstrinin katı verimlilik ve güvenlik kriterleriydi.  Motorlar kompakt tasarım ve yüksek performans sunarken, sağlam şasileri düşük titreşim seviyeleri sağlıyor. 

"WEG Hollanda Ticari Şube Müdürü Martijn Brinks, "WEG Hollanda şubesinin ilk kurulduğu yıl olan 2002'den beri Pentair ile çalışıyoruz. Pentair ile uzun yıllar boyunca mükemmel bir çalışma ilişkisi kurduğumuz için, proje boyunca ortaya çıkan teknik zorlukların üstesinden güvenle gelebildik.

"Atık su pompa istasyonları ve atık su pompa istasyonunun yenileme sırasında çalışır durumda kalması gerektiğinden, proje aşamalı olarak yürütüldü. Motorlarımız 2021'in sonundan monte edildi ve müşteri 2021'in sonundan bu yana önemli enerji verimliliği kazanımları elde etti." 

Pentair proje müdürü Edwin Wolterink, "Projede üstesinden gelmemiz gereken iki büyük zorluk vardı. "Birincisi, iki atık su pompa istasyonundaki tıkanma sorunu ve atık su pompa istasyonunu en enerji dostu şekilde çalıştırmak için talep edilen yüksek verimlilik. 

"Buna yanıt olarak, iki atık su pompalama istasyonu tıkanmayan çarklarla donatıldı ve sonuç olarak arıza süresi minimuma indirildi. WEG'in enerji tasarruflu motorları, bu proje için gerekli olan yüksek verimli sistemleri sunabilmemize kesinlikle katkıda bulundu."

Pentair ve WEG arasındaki etkin işbirliği sayesinde Roosendaal, Bergen op Zoom ve Bath'daki yeni pompalar önümüzdeki on yıllar boyunca güvenilir ve verimli bir şekilde çalışacak.
 

Türkiye'de yüksek performanslı deprem teknolojileriyle donanımlı yapı sistemlerinin mühendisliği, tedariği ve devreye alınması konularında bir EPC firması olarak 1999 yılından bu yana faaliyet gösteren Fuji Mühendislik, bu sene ilk kez “Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi”ndeki yerini aldı. Japonya, Kaliforniya ve Kanada gibi sismik riski yüksek ülkelerde geliştirilen yenilikçi yapısal teknolojilerin uygulanmasına öncülük eden firmanın çözümleri, fuar boyunca katılımcılardan büyük ilgi gördü.

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Fuji Mühendislik Kıdemli Proje Müdürü Zeynel Çalışkan, fuara katılım sağlamalarındaki en büyük amacın deprem teknolojileri konusunda farkındalık yaratmak olduğunu söyledi. Fuar boyunca stantlarını ziyaret eden herkesin, Fuji Mühendislik ürün ve teknolojilerini görerek, dokunarak ve sorarak öğrenmesine büyük önem verdiklerini belirten Çalışkan, ancak böyle kapsamlı bir öğrenme deneyimi sunarak deprem bilincini artırabileceklerini düşündüklerini kaydetti. Zeynel Çalışkan sözlerine şöyle devam etti: “Bir deprem bölgesinde yaşadığımız gerçeği hepimizin az ya da çok zihninde yer alıyor ancak bu gerçeği bilmek endişelerimizi azaltmaya yetmiyor. Geleceğe güvenle bakabilmek için bu alandaki son teknolojileri yakından takip etmeli ve en doğru şekilde yapılarımızda kullanılmasını sağlamalıyız. Fuji Mühendislik; yenilikçi teknolojilerle dayanıklı, ekonomik, kullanışlı ve sürdürülebilir yapısal sistemler üretilmesine katkı sağlamak için bütün bilgi birikimini ve deneyimini iş ortaklarıyla paylaşmaya her zaman hazır ve alanında öncü bir firma. Fuara katılarak, güvenli yapılar inşa etme alanında karar verme yetkisine sahip  önemli pozisyonlardaki pek çok kişiye ulaşarak onlara teknolojilerimizi bire bir deneyimleme imkanı sunduk.”

Fuji Mühendislik, fuarda özellikle deprem risklerini azaltıcı ürünlerinden Deprem Acil Müdahale Sistemi, Lokal Sismik Yalıtım, deprem etkisini sönümleyici Damper Sistemleri ile yapı sağlığı izleme esaslı Hızlı Performans Değerlendirme çözümleri büyük ilgi gördü. Ayrıntısını burada açıklamak uygun olmamakla birklikte, bu çözümlerimizin oldukça etkili, ekonomik ve yaşanan depremlerle test edilmiş olduğunun bilinmesi önemli olup, daha ayrıntılı bilgilere firma internet sitemizden ulaşılabilir.  

Fuji Mühendislik Kıdemli Proje Müdürü Zeynel Çalışkan, “Dünyadaki en iyi deprem teknolojisi uygulamalarının Türkiye’de kullanılmasını sağlayan, deprem sonrasında başta can kayıpları olmak üzere, ekonomik kayıpların da azaltılmasına dönük proaktif önlemlerin geliştirilmesine öncülük eden, alanında en yetkin firmayız. Bunun bilinciyle iş ortaklarımızın daha güvenli bir geleceğe emin adımlarla ilerlemesini desteklemeye devam edeceğiz.” diyerek sözlerini noktaladı.
 

Traco Electronic’in piyasaya sunduğu TIM 6 serisi, geniş 2:1 giriş voltajı aralığına sahip, DIP-24 plastik pakette, uygun maliyetli bir tıbbi 6 Watt DC/DC dönüştürücü serisidir. 5000 VAC için güçlendirilmiş bir izolasyon sistemi ve 2 μA'dan düşük çok düşük bir kaçak akım sağlarlar. Üniteler IEC/EN/ES 60601-1 3. baskıya göre onaylanmıştır. 2 x MOPP için ve ISO 14971 risk yönetimi dosyasıyla birlikte gelir. Tasarım ve üretim, ISO 13485 kalite yönetim sistemine uygundur. %89'a kadar yüksek verimlilik ve en yüksek kalitede bileşenlerle dönüştürücüler, –40°C'den +95°C'ye kadar ortam sıcaklığı aralığında güvenilir bir şekilde çalışabilir. Yalnızca tıbbi ekipmanlar için değil aynı zamanda taşıma, kontrol ve ölçüm veya IGBT sürücüleri gibi zorlu uygulama aralıkları için de güvenilir bir çözüm oluştururlar.

Öne çıkan özellikleri;

• Kompakt DIP-24 plastik kasa
• 250 VAC çalışma voltajı için nominal 5000 VAC G/Ç izolasyonu
• 2 x MOPP için IEC/EN/ES 60601-1 3. baskıya göre sertifikasyon
• ISO 14971'e göre risk yönetimi süreci
• Elektronik düzenekler için kabul kriterleri acc. IPC-A-610 Seviye 3'e göre
• Düşük kaçak akım <2 μA
• Çalışma sıcaklığı –40°C ila 95°C
• IEC 60601-1-2 4'üncü baskı ve EN55032 sınıf A'ya EMC uyumluluğu
• 5000 m yüksekliğe kadar çalışma
• 5 yıl ürün garantisi