Kaynak sektörü, 2022’de 370 milyon euro’luk iç piyasa cirosal büyüklüğü ile altın yıllarından birini yaşarken, bunun yüzde 25’lik kısmını kaynak makineleri ve ekipmanları, yüzde 80’ini ise sarf malzemeler oluşturdu. 2023 yılına gelindiğinde yaklaşık yüzde 10 civarında bir büyüme ile cirosunu 420 milyon euro’ya yükselten sektör, 2024 için aynı performansta ilerlemiyor. Sektörün 2024 yılı cirosunun sektörü iki yıl önceye götürebileceğini ve 2025 yılı cirosunun da buna yakın seviyelerde olmasının beklendiğini belirten Vega Makina Genel Müdürü Serdar Selim Zengin, sektöre dair değerlendirmelerde bulundu.
2025 yılında Haziran-Temmuz ayları kritik dönem olacak
2025 yılında da OVP’de de açıklandığı gibi sıkı para politikaları devam edeceği için iç talepte, kamu ve özel yatırımlarında bir genişleme beklemediklerini söyleyen Serdar Selim Zengin, “2025 yılı için iç piyasa toplam cirosunun 2024 yılı için öngördüğümüz 370 milyon euro seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz. İlk faiz indirimini beklediğimiz 2025 yılı Haziran-Temmuz aylarına kadar kaynak sektöründeki işlerin gelişeceğini düşünmüyoruz. 2025 yılında yüzde 4,5’in altında bir büyüme sadece kaynak sektörüne değil hiçbir sektöre fayda sağlamayacağı gibi, işsizlik oranları ve yoksullaşmaya da ciddi negatif etkileri olacak. Bu sebeple Türkiye ekonomisi olarak bu oranın üzerinde bir büyüme yakalamalıyız” dedi.
“Sektör olarak son dönemlerde en zorlandığımız yılı yaşıyoruz”
Sektörün sattığı ürünlerin tamamının sanayide kullanılan yatırım ürünleri olduğunu ifade eden Zengin, sözlerine şöyle devam etti: “Sarf malzeme satışları, üretim azalarak da olsa devam ettiğinden bir şekilde devam etmekte ancak yatırım malzemesi olan kaynak makineleri satışları mevcut konjonktürden olumsuz etkileniyor. Dolayısıyla iç pazardaki talep daralması nedeniyle yatırımlar durdurulurken, satın alma endekslerindeki (PMI) düşüşler de göz önüne alındığında, sektör olarak büyüme şansımız bu dönemde, mümkün değil. Her ne kadar yıla olumlu bir bakış açısıyla başlamış olsak da 2024 yılında reel bir büyüme sağlamayacağız. Sektör olarak son dönemlerde en zorlandığımız yılı yaşıyoruz. Bunun nedenlerinden birincisi iç talep daraldığı için rekabetin artması. Dolasıyla ciro ve kar marjlarımız düşerken faaliyet giderlerimiz bir önceki yıla göre yüzde 100 oranında arttı. Bu durum da karlılıkları negatif anlamda çok etkiledi. İkincil olarak, yüksek faiz oranları nedeniyle krediye ulaşmada yaşanılan zorluklar ve yüksek finansman maliyetleri, şirketlerin nakit akışlarını yönetmede çok büyük zorluklara sebep oluyor.”