- Öncelikle bizlere firmanızdan ve verdiğiniz hizmetlerden kısaca bahseder misiniz?
IFS , büyüyen işletmelerin verimlilik sorunlarını çözmeye yardımcı ERP sistemleri geliştiren, 1983 yılında kurulan İsveç menşeili bir firmadır. Üç binden fazla müşterisi ve bir milyonun üzerinde kullanıcısıyla 60 ülkede hizmet sunuyor. 2004 yılında girdiğimiz Türkiye pazarında ise bugün itibariyle yaklaşık 750 şirkete ve 25 binden fazla kullanıcıya hizmet verir duruma geldik.
Dünyanın farklı ülkelerinde bulunan altı sektörel AR-GE merkezimiz bulunuyor. Merkezlerimizde; bulut bilişim, artırılmış gerçeklik, büyük veri, Nesnelerin İnterneti ve Mobil Aplikasyon başta olmak üzere geleceğin teknolojilerini geliştiriyoruz.
IFS için aslında dijital dönüşüm şirketi diyebiliriz. Biz işletmeleri geleceğe taşıyan, verimliliklerini ve karlılıklarını artırmalarını sağlayan kurumsal uygulamalar geliştiriyoruz. Bildiğiniz gibi bu uygulamalar, dijitalleşmenin öncelikli ve en temel adımı. IFS de kurumsal uygulamalar pazarında liderliği üstlenmiş ürün ve çözümleri ile şirketlerin; daha çevik, daha verimli, daha karlı ve hepsinden önemlisi sürdürülebilir olmalarını sağlamak üzere çözümler geliştiriyor. Gelecek yatırım danışmanı olarak teknolojiyi, onlara rekabet avantajı sağlayacak modelde sunuyor.
IFS'in yeni nesil ürünü “IFS Applications” ise, kolay kullanım özellikleri, işletmenin uçtan uca tüm ihtiyaçları kapsayabilen fonksiyonalitesi ve esnek mimari altyapısı ile her ölçekteki işletmenin ihtiyacını karşılayacak yetenekte tasarlandı. IFS Applications, katmanlı mimarisi ve bileşen tabanlı yapısı ile işletmelere adım-adım kurulup devreye alınma imkânı veriyor.
- IFS olarak sanayi sektörüne yönelik ürün ve hizmet yelpazenizden bahseder misiniz?
Artık hepimiz biliyoruz ki dijital dönüşüm bir teknoloji dönüşümü gibi görünse de aslında işletmelerin gelecekte var olmalarını sağlayan ve onlara rekabet avantajı sağlayan bir iş stratejisi. Dijitalleşmeyi doğru şekilde gerçekleştirdiğinizde yeni pazarlara açılma ya da yeni alanlarda ürün gamı geliştirme gibi konularda avantaj sağlar; rekabette hep bir adım önde olursunuz. Şu anda bile, geleceğe yatırım yapmayan, dijital dönüşümü önceliklendirmeyen şirketlerin rekabette zorlandığını görüyoruz ki bu çok yakında daha da dikkat çekici olacak.
Türk sanayisi de küresel rekabette yer almak için teknolojiden güç alması gerektiğinin farkında. IFS olarak bizim de hedefimiz; küresel çaptaki bilgi birikimimiz ve dünyadaki bu gelişmeler doğrultusunda yenilenmiş çözümlerimizle Türk sanayisini, dünya ile yarışır süreçlere, bilgi düzeyine ve sistematiğe ulaştırmak.
Farklı sektörden yüzlerce şirkete; verimlilik, maliyet tasarrufu ve operasyonel verimlilik konularında çözümler sunuyoruz. Gerçek zamanlı üretim ve şeffaflıkla yönetilebilir bir altyapı, daha kaliteli üretimi daha az maliyetle yapabilme olanağı ve hem satışlarını hem de tedarikçileri daha iyi planlama yeteneği yani reel verilerle tüm süreçleri takip edebilecekleri entegre bir sistem sağlıyoruz.
Klasik bir ERP’nin ötesinde şirketlerin ana gereksinimlerinin karşılanmasına odaklanan Kurumsal Kaynak Planlama yazılımımız ‘’IFS Applications’’, ayrıca tam bir ürün yaşam döngüsü sunuyor. Ürünün tasarımdan başlayarak satış sonrası hizmetlere kadar tüm çevrimini içeren Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) ile ek hiçbir uygulamaya ihtiyaç kalmadan işletmelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. Ar-Ge süreçlerinin yönetilmesinden başlayarak, Auto-Cad, Solidworks gibi CAD sistemi entegrasyonları, mix-mode üretim yaklaşımı, proje tabanlı üretim, konfigürasyon, sipariş bazlı sipariş yönetimi, detay fiili maliyet ve maliyet analizleri, sonlu kapasite planlama, servis yönetimi gibi bir işletmenin tüm gereksinimi karşılıyoruz.
Bulut bilişim ve mobilite gibi teknolojilerde müşterilerimize önemli avantajlar sağladığımız IFS 10, aynı zamanda yapay zeka fonksiyonlarını da içeren bir ürün. Dolayısıyla IFS kullanan müşterilerimizin özellikle verilerin işlenmesi ve otomatikleştirilmesi konularında fayda sağlayacağı görüşündeyiz.
IFS Applications’ın dünya genelinde 1 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor. Dünyanın en büyük nükleer enerji santrali, Amerika'nın en büyük demir-çelik şirketi, Amerikan Hava Kuvvetleri, BMW'nin en büyük 3 fabrikası gibi dünyanın önde gelen işletmeleri iş süreçlerini IFS ile yönetiyor. Türkiye’de ise; Durmazlar Makina, AKO ve Petlas Grubu, FNSS Savunma, KVK Teknoloji, Koska Helva, Samet Kalıp, Bursa Çimento ve Beton, Çemtaş, Makel Elektrik, Teknorot Otomotiv, SKT Otomotiv, Sinpaş İnşaat, Seranit, Müzekart, Dearsan Tersanesi, Gülermak, Makyol ve Jotun gibi farklı sektörlerde yaklaşık 750 işletme IFS’i tercih etmiş durumda.
IFS Saha Servis Yönetimi çözüm paketimizin yeni versiyonu da bu yıl pazara sürüldü. En geniş kapsamlı, bulut bağlantılı saha servis çözümü kabul edilen ürünümüz; yeni bir kullanıcı deneyimi sunması, güçlü planlama ve programlama yetenekleri, geliştirilmiş servis geliri yaratma işlevleri, çoklu-kanal müşteri katılımı ve yeni nesil bulut yapılandırma seçenekleri ile şirketlere önemli avantajlar sağlıyor.
- IFS’yi farklı kılan etkenler nelerdir?
IFS’in en temel farkı ürün teknolojisi. Ürünlerimiz, kolay öğrenilip, kullanılabilen ve kısa sürede devreye alınabilecek kabiliyetlerle tasarladık. Uçtan uca ve kesintisiz olarak yönetilebilen dijital altyapı sağlaması, kullanım alanına göre kolaylıkla değişiklik yapılabilmesi ve adaptasyon yeteneği de ürünümüzü farklı kılan diğer başlıca özellikler diyebiliriz.
IFS olarak ürünü uyarlarken sunduğumuz hizmetin kalitesine de önem veriyoruz. Bu anlayışla, gerek dünyada, gerekse Türkiye'de sirkülasyon oranı en az olan tecrübeli bir danışman kadrosuna sahibiz.
Ürünümüz IFS Applications daha önce de bahsettiğim gibi satış ve pazarlamadan üretime, planlamadan, satış sonrası servis hizmetlerine kadar bir şirketteki tüm süreçleri uçtan uca ve tek bir ERP sistemi üzerinde birbirine bağlıyor. Diğer bir ifade ile şirketlere tek bir çözüm içinde; filo ve varlık yönetimi, bakım-onarım-tamir, satınalma, depolama, dağıtım, imha etme ve kaynak planlama becerisi sağlıyor.
Diğer taraftan şirketler IFS Applications’ı kullanmaya başladığında, temel olarak bir bilgisayar programı almış olsalar da bunun yanında bilgi birikimi de satın almış oluyorlar. Çünkü IFS, küresel çapta edindiği tecrübeyi endüstri uzmanlığı ile birleştirerek çözümler üretiyor ve böylece müşterilerimiz dünyanın iş tecrübesini tek bir çözümde kullanma şansına sahip oluyorlar.
ERP çözümlerimizin dışında odaklandığımız bir başka alan da saha servis yönetim çözümleri. Bu alanda; gerek şirket satın almaları ile yetkinliklerimizi artırmaya gerekse AR-GE çalışmalarımızla fark yaratan çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.
- Şu anda Çin’de akıllı bir fabrika kuruldu ve 7000 çeşit farklı elektronik ürünü üretebiliyor. Türkiye’nin akıllı fabrikalara geçişi ne zaman ve nasıl olacağını öngörüyorsunuz?
Şirketler dijitalleşme konusunda belli bir farkındalığa ulaştı ve epeyce de yol kat etti diyebiliriz. Fakat üreticiler açısından bu iş o kadar da kolay değil. Üretimin bir gün bile durmasının sonuçları telafi edilemeyebilir ve milyonlarca liralık gelir kaybı söz konusu olabilir. Bu yüzden üretici tarafında değişim konusunda direnç çok da güçlü diyebiliriz.
Üreticiler için dijital dönüşüm taktiksel teknoloji uygulamasının ötesinde, rekabetin temeli olarak özümsenme stratejisidir. Ergonomik, ekonomik ve çevresel açıdan bakıldığında, akıllı fabrikalar, üreticilerin gerçek anlamda dijital dönüşüm yolunda ilerlemesinin müjdecileri olarak görülüyor. Bu fabrikalardaki robotlar ve makineler, bağlı cihazlardan gelen gerçek-zamanlı verileri kullanarak öğreniyor, yeni taleplere uyum sağlıyor ve bütün üretim süreçlerini kendi kendilerine yönetiyor. Dijitalleşme, bir işletmenin her noktasına kolay erişimini, izlenmesini, kontrolünü, tasarımını ve gerçek zamanlı ayar adaptasyonunu mümkün kılıyor.
Fakat çoğu üretici için akıllı fabrikalar hala ütopya olarak görülüyor. Kısa süre önce yapılan bir Capgemini araştırmasına göre, üreticilerin yüzde 76’sı akıllı fabrika çalışmalarını başlatmış ya da bu yöndeki hazırlıklarını sürdürüyor ama bunların sadece yüzde 14’ü elde edilen başarıdan memnun. Yine de üreticiler umutsuzluğa kapılmamalı; bu yola adım atmış olanlar da vaktinden önce ya da uzman fikri almadan herhangi bir değişiklik yapmamalı.
IFS olarak çok uzun yıllardır akıllı şirketler ve akıllı fabrikalar konsepti üzerinde yoğun çalışmalarda bulunuyoruz. Biz daha çok üretim sürecinin uygulanmasına odaklanıyoruz. Uygulama optimizasyonu müşterilerimiz için öncelikli konuların başında geliyor. Bu nedenle uygulamanın akışa uygun, otomatikleştirilmiş ve optimize edilmiş olmasını sağlamak da yazılımımızın birinci amacını oluşturuyor. Öte yandan, çalışmalarımızı bir adım daha ileri taşıdık ve kestirimsel matematiksel analizlere önemli yatırımlar yaptık. Böylece artık cihaza aygıt bağlandığında, sensörler buluta veri yerleştiriyor. Ardından, yapay zekayla öğrenme algoritmaları bu verileri değerlendiriyor ve geçmiş bilgileri ile bağlantılı olarak, işletmelerin operasyon modellerinde güvenle kullanabileceği bir kestirimsel model ortaya koyuyor.
Türkiye’deki eğilimi değerlendirecek olursam; evet, ülkemiz bir endüstri toplumu olarak yetişmedi .Ancak her zaman teknolojiyi çok seven bir toplum oldu. Adaptasyon kabiliyetimiz de çok yüksek; genç bir nüfusumuz var. Yeniliklere açığız ki bu dönüşüm karşısında bizler için en büyük avantaj. IFS olarak Türkiye’de akıllı üretim alanında yüzlerce proje gerçekleştirdik. Türk Sanayisinin bu konuya olan ilgisi de her geçen gün artıyor.
- Seçimler sonrası ve her türlü zorluklara rağmen 2019 yılı IFS için nasıl geçiyor? Önümüzdeki yıllar için beklentileriniz nelerdir?
IFS Global, 2018’de, 606 milyon Dolar’ı aşan net geliri ile geçen 2017’ye oranla yüzde 23 büyüdü. IFS Türkiye olarak ise danışmanlık, bakım gelirleri ve yeni lisans satışları başta olmak üzere büyüme trendimizi sürdürdük ve 2018 yılını yaklaşık yüzde 15 büyüme oranı ile kapattık. Başarı ivmemiz 2019 yılında da devam etti. Son paylaşılan rakamlara göre IFS Global, 2019'un ilk yarısında lisans gelirlerinde yüzde 48 ve FAVÖK'te yüzde 85 artış gerçekleştirdi. Söz konusu rakamlar ikinci yarı ciro beklentilerini 6,35 milyar SEK yani 711 milyon ABD Doları’na yükseltti. 2018 oranla bu yılın ilk yarısında %21 daha fazla büyüyen şirketimiz, dijital dönüşüm ve ERP konusunda dünya sıralamasındaki yerini korumayı başardı.
Ürün ve çözümlerimiz uluslararası platformlar tarafından takdir görmeyi sürdürüyor. Son olarak Saha Servis Yönetimi (FSM) odaklı IFS Field Service Management™ çözüm paketimiz Gartner Magic Quadrant 2019 raporuna yine pazar lideri olarak girdi. Ürünümüz IFS Application 10, aynı raporda göre dünyanın lider iki ERP yazılımından biri olarak gösteriliyor. Aynı zamanda ARC Advisory Group'un yaptığı araştırmalarda IFS, 10 yıldır EAM (Kurumsal Varlık Yönetimi) alanında pazar lideri konumunda.
2019’da globalde gerçekleşen yüzde 21 büyüme oranına paralel olarak Türkiye’de de çift haneli büyüme oranlarına ulaşacağımız görüşündeyim. Satış rakamları memnun edici ki şirketimiz ERP pazarında Türkiye‘de de liderliğe doğru emin adımlarla ilerliyor.
IFS Türkiye olarak sadece şirketimizin değil, içinde bulunduğumuz ekosistemin ve sektörümüzün de gelişimine katkı sağlıyoruz. Bu anlayışla 2010 yılında başlattığımız ‘Çözüm Ortağı Geliştirme Programı’na hız kesmeden devam ediyoruz. Şu anda beş olan çözüm ortağı sayımızı bu yılın sonunda altı; önümüzdeki beş yılın sonunda ise 20’ye çıkarmayı planlıyoruz.
- Firma olarak Türk sanayisine katkı sağlayacak ürünleriniz ve servislerinizi firmalara yeterince anlatabiliyor musunuz? Bunu arttırmak için planlarınız nelerdir?
Başta da söylediğim gibi IFS’i farklı kılan en temel özelliği ürün ve teknolojisi ile müşterisine sunduğu hizmetin kalitesi ve bu hizmetin sağladığı avantajlar. IDC’nin geçtiğimiz haftalarda yayınladığı ve IFS’in kurumsal yazılımını kullanarak elde edilen iş değerini hesapladığı son kullanıcı değerlendirme raporu da bu görüşümüzü kanıtlar nitelikte. Bizler için gurur verici sonuçlar içeren rapor; ortalama IFS müşterisinin yüzde 18 daha verimli olduğunu ve bizimle çalışan şirketlerin yatırımlarının sadece 15 ay içinde daha fazla sıçrama yaptığını ortaya koyuyor.
Yani bizi Türk sanayisine en çok, müşterilerimiz ve onlar için sağladığımız avantajlar anlatıyor. Gururla söylemeliyim ki Türkiye’de ilk faaliyete geçtiğimiz dönemde çalışmaya başladığımız şirketlerle iş birliğimiz hala devam ediyor. Projelerimiz sektörümüzde başarı öyküsü olarak anlatılıyor.
Ayrıca tecrübelerimizi, müşterilerimizin tecrübelerini ve IFS’in tün dünyada yarattığı başarılı proje örneklerini daha fazla şirket ile paylaştığımız IFS Gelecek Yatırımcıları Platformu projesini hayata geçirdik. Yaptığımız işi en iyi şekilde anlatacağımızı düşündüğüm bu platform çatısı altında bir takım etkinlikler de gerçekleştireceğiz. Kasım ayında ilkini düzenleyeceğimiz bu etkinliklerde, farklı ihtiyaçtaki şirketlere yaşanmış hikayeler üzerinden rehberlik etmeyi amaçlıyoruz.