IFS Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Göksel Sanbay ile Röportaj

• Günümüzde tüm şirketlerin konu edindiği dijital dönüşüm nedir?

Dijital dönüşümü en yalın haliyle; bir şirketin uçtan uca tüm süreçlerini etkileyen ve ona verimlilik, karlılık, rekabet avantajı sağlayan iş stratejisi olarak tanımlayabiliriz. Ayrıca bir günlük, altı aylık ya da iki yıllık bir konu değil; yaşayan bir süreçtir.

Aynı Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki gibi şirketlerin dijital dönüşümünün de bir hiyerarşi vardır. Dijital dönüşüm hiyerarşinin en alt katmanında bilgisayar ve server gibi donanımlar bulunur. Bunların üzerinde de farklı noktalardan şirket içinde oluşan bilgilerin toparlanıp birbiriyle olan etkileşimini sağlayan bir yapı vardır. Bu da kurumsal kaynak planlama yazılımları (ERP) yani iş uygulamalarından oluşur. Dolayısıyla satışta, finansta, insan kaynaklarında ya da sevkiyatta yani herhangi bir noktada oluşan bilgi ERP sisteminde tutulur ve böylece bütün çalışanlar ve operasyonlar tarafından kullanılabilir hale gelir. ERP için dijital dönüşümün en temel katmanıdır diyebiliriz. Son olarak bu iki katmanın üzerinde ise bulut bilişim, büyük veri, yapay zeka, Endüstri 4.0 gibi teknolojiler vardır. Ama tüm bunları yapabilmeniz için de bir uçtan uca entegre bir ERP altyapısı oluşturmanız şarttır. 

ERP sistemlerini kullanmanın ise iki yolu vardır. Birçok Türk şirketinde olduğu gibi küçük küçük adacıklar ve bu adacıkların birbiriyle olan bağlantısının kurulması modeliyle ilerlenebilir. Fakat bu, daha masraflı ve meşakkatli bir yöntemdir.  Diğeri ise dünyada kullanılan ERP sistemleridir. Bu sistemlerde her nokta uçtan uca birbirine bağlıdır. IFS de bu modelin dünyadaki en başarılı örneklerinden biridir. 

• IFS’in dijital dönüşüm konusunda şirketlere sağladığı faydaları özetler misiniz?

IFS bir dijital dönüşüm şirketi aslında. Biz işletmeleri geleceğe taşıyan, verimliliklerini ve karlılıklarını artırmalarını sağlayan kurumsal uygulamalar (ERP, EAM, FSM) geliştiriyoruz. Kurumsal uygulamalar pazarında liderliği üstlenmiş ürün ve çözümlerimiz ile şirketlerin; daha çevik, daha verimli, daha karlı ve hepsinden önemlisi sürdürülebilir olmalarını sağlıyoruz. Gelecek yatırım danışmanı olarak teknolojiyi, onlara rekabet avantajı sağlayacak modelde sunuyoruz.

Ürünlerimizi, kolay öğrenilip, kullanılabilen ve kısa sürede devreye alınabilecek kabiliyetlerle tasarladık.  Uçtan uca ve kesintisiz olarak yönetilebilen dijital altyapı sağlaması, kullanım alanına göre kolaylıkla değişiklik yapılabilmesi ve adaptasyon yeteneği de ürünümüzü farklı kılan diğer başlıca özelliklerdir diyebiliriz. 

IFS olarak ürünü uyarlarken sunduğumuz hizmetin kalitesine de önem veriyoruz. Bu anlayışla, gerek dünyada, gerekse Türkiye'de sirkülasyon oranı en az olan tecrübeli bir danışman kadrosuna sahibiz.

Ürünümüz IFS Applications; satış ve pazarlamadan üretime, planlamadan, satış sonrası servis hizmetlerine kadar bir şirketteki tüm süreçleri uçtan uca ve tek bir ERP sistemi üzerinde birbirine bağlıyor. Diğer bir ifade ile şirketlere tek bir çözüm içinde; filo ve varlık yönetimi, bakım-onarım-tamir, satınalma, depolama, dağıtım, imha etme ve kaynak planlama becerisi sağlıyor.  Uygulamamız; 23 dilde ve 60’ı aşkın ülkede, 10.000’in üzerindeki şirket ve bir milyonun üzerindeki kullanıcı tarafından kullanılıyor. Türkiye pazarında ise bugün itibariyle 750 şirkete ve 25 bine yakın kullanıcıya hizmet verir duruma geldik. 

ERP çözümlerimizin dışında odaklandığımız IFS Saha Servis Yönetimi çözüm paketimizden de bahsetmek isterim. En geniş kapsamlı, bulut bağlantılı saha servis çözümü kabul edilen ürünümüz; yeni bir kullanıcı deneyimi sunması, güçlü planlama ve programlama yetenekleri, geliştirilmiş servis geliri yaratma işlevleri, çoklu-kanal müşteri katılımı ve yeni nesil bulut yapılandırma seçenekleri ile şirketlere dijitalleşme yolunda önemli avantajlar sağlıyor. 

• Sizce Türk sanayisi dijital dönüşümün neresinde? 

Her zaman teknolojiyi çok seven bir toplum olduk, Adaptasyon kabiliyetimiz çok yüksek ve en önemlisi genç bir neslimiz var. Bu nedenle teknoloji alanında ileri olan pek çok ülke ile aramızdaki farkı hızlıca kapatıyoruz. İnancım yakın gelecekte bu durumu avantaja dahi çevirebileceğimiz yönünde. 

Türk Sanayi şirketleri ise içinde bulunduğumuz değişim ve dönüşümleri artık yönetmek zorunda olduklarını biliyorlar ve bu konuda teknolojinin kazandıracağı gücün farkındalar. Bunun için de kendilerini anlayacak ve teknolojiyi işlerinde en iyi şekilde kullanmalarını sağlayabilecek çözüm ortaklarına ihtiyaç duyuyorlar.

Günümüzde pek çok şirketimiz halihazırda dünya ile yarışır süreçlere, teknolojiye, bilgi düzeyine ve sistematiğe sahip; küresel arenada ülkemizi başarı ile temsil ediyorlar.  Geleceğe yatırım yapmayan, dijital dönüşümü önceliklendirmeyen şirketlerin ise maalesef rekabette zorlandığını görüyoruz ki bu çok yakında daha da dikkat çekici olacak.

IFS olarak küresel çaptaki bilgi birikimimiz ve dünyadaki bu gelişmeler doğrultusunda yenilenmiş çözümlerimizle uzun yıllardır Türk sanayisine hizmet veriyoruz. Farklı sektörden yüzlerce şirkete; verimlilik, maliyet tasarrufu ve operasyonel verimlilik konularında çözümler sunuyoruz. Gerçek zamanlı üretim ve şeffaflıkla yönetilebilir bir altyapı, daha kaliteli üretimi daha az maliyetle yapabilme olanağı ve hem satışlarını hem de tedarikçileri daha iyi planlama yeteneği yani reel verilerle tüm süreçleri takip edebilecekleri entegre bir sistem sağlıyoruz.

• Türk şirketlerin dijital dönüşüm konusunda karşılaştığı sorunlar nelerdir?

Dijital dönüşüme ayak uydurmak artık bir zorunluluk. Ancak teknolojinin gelişimini takip etmek, doğru adımları atmak şirketler için çok da kolay değil. Art arda çıkan ve kısa sürede yenilenen teknolojik trendler şirketler için “Hangisini uygulamalıyım?” “Şirketime ne kazandırır?” “Fayda yerine zarar getirir mi?” gibi birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Bunlara adaptasyon zorlukları ve kaynak ihtiyaçları da eklendiğinde şirketler için tablo daha da zorlayıcı olabiliyor. Bunun yanında değişime karar veren şirketlerin ‘içeride’ karşılaştığı direnç ayrı bir sorun. Yenilenecek kurumsal altyapı, ‘Ben ne olacağım?” sorusunun ilk bariyerini oluşturuyor. Dönüşümün karşısındaki en büyük engel işimi kaybedeceğim korkusu ile yeniliğe karşı gösterilen direnç ve korku. Aslında bu korkular anlaşılabilir. Ama biz, Türkiye'de yüzlerce proje yaptık ve ben, işini iyi yapıp da dijital dönüşüm yüzünden işinden olan bir insan henüz görmedim. Aksine insanların işleri daha rahatladı, daha keyifli projeler yapmaya ve evlerine zamanında gidebilmeye başladılar. 

• Kasım ayında Gelecek Yatırımcıları Zirvesi başlığı ile sanayinin önemli isimlerini bir araya getirdiniz. Bu etkinlikler sürecek mi?

IFS Türkiye olarak sürdürülebilir başarılara imza atabilen ve dünyada Türkiye adına rekabet avantajı yaratmayı hedefleyen şirketleri bir araya getirdiğimiz Gelecek Yatırımcıları Platformunun ilk etkinliğini 27 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirdik. “Global Rekabet İçin Dijital Dönüşüm Stratejileri” başlıklı zirvede; sürdürülebilir başarı için uçtan uca dijitalleşme, global lige çıkmanın anahtarı: dijitalleşme, dijital dönüşümde insan faktörü, kullanıcı deneyiminde yeni nesil teknolojiler ve what’s next başlıkları altında dijital dönüşüm tüm boyutları ile ele alındı.

Beş oturumdan oluşan zirveye yaklaşık 500 profesyonel katıldı. Türkiye’nin önemli markalarının yöneticileri ve vizyoner iş insanlarını aynı platformda buluşturmayı başardık. Etkinliğimizde; dijital çağda sürekli değişen ve adaptasyonu şart olan teknolojilerin, şirketleri hem dünya sahnesine hem de geleceğe nasıl taşıyacağı konusunda ilham veren konuşmalar gerçekleşti, önemli bilgiler paylaşıldı. Bizleri daha iyisini yapmaya motive eden geri dönüşler aldık.  Amacımız platformun Türkiye’yi dolaşması ve etkinliklerine; sektöre ve yerel ihtiyaçlara özel iki ayda bir düzenlenecek çalıştaylar ile devam edilmesi yönünde.