Dünyayı kirleten sera gazlarının iklim ve ekosistem üzerindeki onarılmaz etkileri gün geçtikçe artıyor. Schneider Electric, dünyanın geri dönülmez bir yola girmesini önlemek adına kendi üzerine düşen sorumluluğu alıyor ve emisyonlarını 2050 yılına kadar atmosferde sera etkisi yaratan gazların yoğunluklarını küresel çapta yarıya düşürme hedefiyle hareket ediyor. Schneider Electric'in bu yolda en önemli hedefiyle gaz emisyonu ve parçacık boşaltımı olmadan sessiz bir şekilde çalışan ve taşımacılığın ekolojik karbon ayak izini küçültmek için etkili ve somut bir çözüm sunan elektrikli araçların kullanımını yaygınlaştırmak.
Taşımacılık, Avrupa ülkelerinde karbon emisyonlarının %29'unun kaynağı, ABD'de ise bu oran %33'e çıkıyor. Elektrikli taşıtlar ise sürdürülebilir kentsel ulaşımın (tren, tramvay, otobüs, bisiklet) eksik parçasını tamamlayarak, özellikle kentsel alanlarda 10 - 20 km'lik kısa mesafeler kateden kişiler için mükemmel bir çözüm. Bir elektrikli taşıtın düzenli bir şekilde kullanılması içinse, güvenli ve kullanımı kolay şarj donanımları gerekiyor. Enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, geliştirdiği güvenli ve basit elektrikli taşıt şarj sistemleriyle, elektrikli taşıtların hızlı bir şekilde benimsenmesi için önemli bir rol oynuyor ve dünyanın geleceğine yatırım yapıyor.
Elektrikli araç kullanımı güvenli, ucuz ve kullanışlı olacak
Elektrikli araçlar, düzenli kullanım için güvenli ve kullanımı kolay şarj donanımlarına ve altyapıya ihtiyaç duyar. Bu şarj altyapıları ise ancak kullanıcıların taşıtlarını park ettiklerinde şarj edilebilmelerini ve özellikle şarj için durmamalarını sağlıyorsa işe yarardır. Çünkü elektrikli taşıt şarjı kavramı, şarj etmek için durmak değil, durulduğu zaman şarj etmeye dayanır. Bu nedenle, taşıtın tam olarak şarj edilmesi ve kullanıcının durduğu yerlerle ilgili alışkanlıkları arasında bir denge oluşturmak için farklı türlerde şarj altyapıları gerekir.
Enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric, dünyanın geleceğini şekillendirecek elektrikli araçların kullanımını yaygınlaştırmada önemli rol oynayacak güvenli, kullanımı kolay, ekonomik ve verimli şarj çözümleri geliştiriyor. Optimum enerji faturası ve minimum karbon ayak izini garanti edecek, tüm donanımlar için gerekli olan güvenlik gereksinimlerini karşılayacak ve gelecekteki akıllı şebeke sistemlerine de entegre edilebilecek şekilde tasarlanan bu şarj çözümlerinin sunduğu en önemli artılar ise güvenlik, maliyet, kullanışlılık ve akıllı şebekeye bağlantı olanakları...
Erişilebilir ve kullanımı kolay şarj sistemleri, elektrikli araçları yaygınlaştıracak
Elektrikli araçların klasik yanmalı motorlu otomobillere göre en önemli avantajı, şarj edilmek için durmak yerine durduğunda şarj ediliyor olmasıdır. Bu da şarj altyapısının kullanıcı alışkanlıklarıyla uyumlu olmasını gerektirir. Yani aracı gece boyu evde, gündüz ise işyerinde beklerken, alışveriş ve öğle arası gibi duraklamalarda veya uzun yollar sırasında alınacak 15-20 dklık molalarda şarj edebilecek donanımların yaygınlaşmasını sağlayacak bir teknolojidir.
Yarının enerji kaynağı Akıllı Şebekelere entegre sistemler
Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkacak olan enerji probleminin çözümü ise Akıllı Şebeke adı verilen altyapı sistemlerinde yatıyor. Akıllı şebekeler, bir apartmandaki herkes elektrikli araç kullanmaya başladığında zorlaşacak olan şarj işlemini, hatta toplumda artan elektrik ihtiyacını karşılama problemini ortadan kaldıracak donanıma sahip. Yeni olanaklarla dolu akıllı şebekeler, enerji yönetiminde global bir uzman olan Schneider Electric tarafından elektrikli taşıtların geniş çaplı kullanımının başlamasıyla bugün kullanılan standart şebeke sistemleri üzerinde oluşacak baskıyı ortadan kaldırmak üzere tasarlanıyor. Güvenli ve aynı zamanda şarj yükünü taşıtın ihtiyacına ve şebekede bulunan güce göre optimum hale getiren, kullanıcıları şarj durumları hakkında bilgilendiren ve şarj işlemi bittiğinde taşıt sahibini uyaran bu sistemler geleceği de inşa edecek.